Hamdi DOĞAN’ la “ADIYAMAN Tarihi ve Kültürü Üzerine”
Gecikmeli bir yazı da olsa, kitabı okuduktan sonra yazı yazmak bugüne kısmet oldu.
Tarihlerin, kültürlerin gelecek nesillere aktarılması ve öğrenilmesi bakımından yapılan her türlü akademik çalışmalar, gelecek nesiller için, çok büyük önem arz etmektedir. Tarih, sosyal, kültürel, konuşulan dil, ekonomi, iktisat, coğrafi yapı gibi birçok zenginliğe sahip olunca; imha edilmeden ya da kapalı mekânların tozlu raflarında hapsolmaması adına, işinde, konusunda uzman kişilerin bilgi, birikim, tecrübelerini harmanlayarak güzel çalışmalar ortaya çıkarmaları kaçınılmazdır ve sabırsızlıkla beklenir. Hele bütün bu özelliklere sahip, medeniyetlere beşiklik etmiş, zengin mirasın sahibi olan Adıyaman gibi bir il ise; kesinlikle geleceğe aktarılması da paha biçilmez olmaktadır.
Dilimize pelesenk olmuş bir söz vardır ya! “Adıyaman için bir çivi çakandan Allah razı olsun.” Ancak görüyoruz ki Adıyaman için, bir değil binlerce çivi çakanlar var. Adıyaman için, belki en geniş kapsamlısı ve anlamlısı sanırım Yrd. Doç. Dr. Hamdi Doğan’ın editörlüğünü yapmış olduğu, “ADIYAMAN Tarihi ve Kültürü Üzerine” adlı 11 makaleden oluşan Akademik çalışma kitabıdır. Adıyaman adına yapılabilecek ve yazabilecek en kapsamlı bir araştırma kitabı olduğunu söylemek sanırım fazla abartılı olmaz.
Ressam Remzi Taşkıran’ın enfes tabloları ve Cendere Köprüsüyle süslenmiş, 474 sayfalık kitabın içine daldıkça; hayretiniz beraberinde sevinciniz ve mutluluğunuz da o kadar artıyor. Kitabın hazırlanmasında emekleri bulunan Hasan Çağrı ŞAŞMAZ, Musa ŞAŞMAZ, Sadi H. NAKİPOĞLU, Gülin ÖZTÜRK, Sibel YILDIZ, Kemal DENİZ, Gönül BARDAKÇI, Bülent KARA, Aslıhan NAKİPOĞLU, Hüseyin KOZLUDERE ile Editör Hamdi DOĞAN gibi 11 Akademisyen ve Araştırmacı hocalarımızı takdir etmemek mümkün değil. Tarihe not düşmek adına; Adıyaman sevdasıyla hemhal olan ve gelecek neslin bilgi sahibi olması elzem bilimsel çalışmaların ürünü bilgi-belgelerin toplandığı ve bu güne kadar Adıyaman’la ilgili yapılan ender, belki de en önemli çalışmalardan bir tanesidir.
Yıllar önce ortaokul, lise dönemlerinde verilen ev ödevlerimizi yapmakta yeterince bilgi bulamadığımızı düşündüğümüz de; bu kitabın kesinlikle yanı başımızda, çocuklarımızın eli altında bulundurmaları gerektiği düşüncesindeyim.
Bazılarına göre güzel, gerekli, önemli olmasına karşın; yine de eskilik ve aksaklıkların bulunduğu söylense de; Adıyaman’la ilgili her konunun, sanki Adıyaman il oluşundan sonra ortaya çıktığı düşünülerek, ondan önceki hiçbir bilgi bulunmamaktadır. Belki 1954 yalından önce Malatya’ya bağlanmış olduğundan, belki bilgi ve belgeler Malatya’da bulunduğundan, belki sahiplenemediğimizden, belki de vurdumduymazlığımızdan olsa gerek, bugüne kadar böylesine kapsamlı bir çalışma içerisine giren olmamıştır.
Komşu illerin bulundukları noktadaki tarihi süreçleriyle ilgili kapsamlı çalışmaları ve eserleri mevcut iken; Adıyaman’ın bu güne kadar geçmişten-geleceğe sürecini anlatan herhangi bir çalışma mevcut değil, olanlar da yeterli değildi.
Kitabın makalelerini okuduğunuz ve derinliklerinde kaybolduğunuzda; “nelere sahipmişiz de haberimiz yokmuş” gibisinden bir serzeniş içerisine girersiniz. “Neden şimdiye kadar bizler bunları duymadık, bilmiyoruz” diyerek hayıflandığınızı görürsünüz. Belki Adıyaman deyince dünyaca ünlü olan Nemrut Dağı’mızla tanınıyoruz; ama Nemrut bizden çok dünya mirası listesinde olduğundan herkes tarafından bilinmektedir. Pirin Ören yeri, Cendere Köprüsü, Kâhta Kalesi gibi tarihi, kültürel, el sanatları, enerji, su kaynakları, tarım, inanç turizmi gibi sayısız zenginliğe sahip olan Adıyaman; çevresindeki Gazi, Şanlı, Kahraman gibi sıfatları olan illerin arasında âdeta kaybolmuş olduğunu düşünüyorsunuz.
Sıkıntılı ve meşakkatli bir araştırmanın ürünü olan çalışmada,11 değerli Akademisyen ve Araştırmacı Adıyamanlı dostun vermiş olduğu 11 makalelik bilgilerle mest olursunuz.
Kitabı okurken, hayret edeceğiniz bir konu da; biz, kendimizle ilgili bilgilere yabancı iken, yabancıların (seyyahların) bizim hakkımızda ne kadar çok bilgiye, belgeye sahip olduğunu görürsünüz. Ne yazık ki sahip çıkmamız gereken mirasımıza yabancılar sahip çıkmış görünüyor. Kitapta gelenek, görenek, yaşam tarzı, meslekler gibi birçok konuyu, onların gözlemlerinden öğreniyoruz. Bu, biz Adıyamanlılar için özeleştiri yaparak, düşünülmesi gereken gerçekten acınılası ve üzüntü verici bir durum.
Yine kitapta Adıyaman’ın Malatya’dan ayrılışı, il olmasında yaşanan olaylar, idari taksimatı, ilçeler, köyler, beldeler, mezraların o günkü durumları, dilleri, seçimleri, sosyo-ekonomik yapıları, gelişmişlik düzeyleri ile sahip olunan tüm değerleri, basında yazılanlar gibi daha aklınıza gelmeyecek birçok konu bulunmaktadır. 1954-1968 yılları arasında, günün şartlarında yayınlanmış olan yerel ve genel gazetelerdeki haberler, en ince ayrıntısına kadar bir bir metodik olarak sınıflandırılmış, bilimsel verilerle desteklenmiştir. Adıyaman bölgesi sınırlarında yaşayan her kişinin bulunduğu yerle ilgili, tafsilatlı olarak her türlü bilgiyi bulacağı önemli akademik bir çalışmadır.
Çeşitli arşivlerin tozlanmış raflarındaki belgeler ve içlerindeki bilgileri gün yüzüne çıkartarak, Adıyaman geçmişinden bugüne kadar olan süreci bilimsel verilerle destekleyerek, Adıyamanlılara güzel bir eser bıraktıkları düşüncesindeyim. Büyük bir özveri gerektiren böylesi bir çalışmada yer alan Akademisyen ve Araştırmacı Adıyaman sevdalısı dostlarımızı tebrik ediyor, canı gönülden kutluyorum. Yüreğinize, elinize ve kaleminize sağlık diyorum.
Adıyaman bu konudaki eksiklikleri dikkate alındığında; okunması, okutulması gereken önemli ve acil bir çalışma ortaya çıkmıştır.
Adıyaman’ın konusunda uzman olan birçok Akademisyeni mevcuttur. Ahde vefa babından ve konuların önemine binaen, Akademisyenlerimiz farklı alanlarda, bilimsel çalışmalarda bulunarak, Adıyamanlıların istifadesine sunabilirler.
Çıkması elzem olup, şimdiye kadar gecikmiş olan, böyle kapsamlı bir çalışmayı Adıyaman ve Adıyamanlılara kazandıran Yrd. Doç. Dr. Hamdi Doğan’ a da ayrıca teşekkür ediyor, yüreğinize sağlık diyor ve kutluyorum.
Kerim BAYDAK
kbaydak61-artan@hotmail.com
|