“ACİL”SİZ ÜNİVERSİTE HASTANESİ?
Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Dr. Hüseyin Şen’in 15 Ağustos 2014’te düzenlediği basın toplantısında dağıttığı basın bildirisinde, izleyen tarihlerde basına yansıyan konularla ilgili “Şu bilinmelidir ki Genel Sekreterliğimiz her türlü yapıcı eleştiri, görüş ve önerilere açıktır.” cümlesi yer alıyordu. Sıradanmış gibi gözükmesine karşın bunu, ilimizde “burnundan kıl aldırmayan” bazı kamu yöneticilerinin tekrar etmesi gereken önemli bir husus olarak gördüm.
Altı gün sonra Hastane Yöneticisi Dr. Talat Küçük’ün, çatısındaki büyük ışıklı tabelada sanki rektörlük veya idari yerleşke imiş gibi “Adıyaman Üniversitesi” yazan, halk arasında kısaca anıldığı üzere “Üniversite Hastanesi”nde düzenlediği slaytlı basın toplantısında da Dr. Şen gibi “ekip ruhu”nu öne çıkarmasına sevindim.
Adıyaman için en büyük tehlikenin uyuşturucu olduğunu, bir LİSEDEKİ öğrencilerin yarısında ESRAR SATICILARININ CEP TELEFONU NUMARALARININ kayıtlı bulunduğunu, Hastanenin Bağımlı Merkezindeki 25 hasta içerisinde kokain, eroin ve esrar hastalarının dışında 2 BONZAİ hastası olduğunu, hastalardan diğer illerdekinin aksine ÜCRET ALINMADIĞINI anlattı. Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’nde tedavi gören 10–15 ruh hastasının memur kadrosuna alınmasını önerdiklerini söylemesi ise, kendi iç dinamiklerinden de yararlanma yoluna gittiklerini gösterdi.
“Sahiplenme duygusu yüksek ve çok hızlı düşünen” Dr. Küçük’e, çeşitli hastanelerde müdür yardımcısı gibi görevlerde çalışan 6–7 kişinin “merkez valisi” gibi pasifize edilmelerinin insan kaynağı israfı olup olmadığını sormam üzerine adeta “Oraya kadar okumadım!” dercesine siyaset olarak algılanacağından olsa gerek bakanlık politikalarına “hiç” girmemeye azami özen gösterdiğini gördüm. İlimizin batı, kuzey ve kuzeydoğusundaki mahallelerin acil servis hizmetlerinden çok hızlı yararlanabilmesine karşın, güney ve güneydoğudaki mahallelerin aynı hızda yararlanamadığını, bunun da vatandaşların kamu hizmetlerinden adil yararlanma ilkesine aykırılık oluşturduğunu; nitekim Üniversite Hastanesinde Acil Servis ünitesinin neden hala kurulamadığını sordum.
Dr. Küçük, kadrolarında dört acil servis hekimi bulunduğunu, bunların da eski adıyla Devlet, 82. Yıl ve Kadın Doğum Hastanelerinde görevli olduklarını, başka hekim olmadığından üniversite hastanesinde acil servis kurulamadığını söyledi. Beş milletvekilimizden Murtaza Yetiş ve Salih Fırat’ın hekim olmalarına rağmen neden hala acil servis için yeterli hekim atamasının sağlanamamasına, bu hastane bahçesinde düşerek yaralanabilecek bir hastanın acil servisi olan başka bir hastaneye sevki zorunluluğuna hayret ettim. Buradan hareketle de, bir acil servis hekimi bile temin edemeyen bakanlık ve onun siyasi temsilcisi milletvekillerimizin, açılması dört gözle beklenen koskoca 400 yataklı Devlet Hastanesinin hekim ihtiyacını nasıl tamamlayabileceği konusunda da maalesef karamsarlığa düştüm.
Basın toplantılarında dile getirilip de gazete haberlerine yansımayan bu konulara bakalım ilgili STK ve yetkililerden bir “çıt” çıkacak mı? Çıkarsa tabii ki onu da paylaşacağız.
Mustafa Işıldak www.isildakkalem.com
Adıyaman’da Bugün Gazetesi 9.9.2014
0532–422 95 28 m.isildak02@gmail.com