Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı (EMİTT), 28-31 Ocak 2016 tarihleri arasında 70'e yakın ülke ve binlerce katılımcısı ile birlikte İstanbul Beylikdüzü TÜYAP’ta yerini aldı. Açılışın saat 10.00’da yapılacağı bildirildiğinden Adıyaman standına saat 09.30’da geldim. İlgili bakanın değişen programı nedeniyle açılışın bir gün öncesinden bir saat ileriye alındığını orada öğrenince rahmetli İsmet İnönü’nün her etkinliğe erken gitme alışkanlığını hatırladım. Ama bu vesile ile de standın ilk ziyaretçisi oldum. Tüm hazırlıkların geceden yapıldığını gördüm ve sevindim. İlimiz yetkilileri de haliyle saat 10.00 sularında geldi.
EMİTT, turistlerin değil de turizme hizmet veren konaklama, yemek ve seyahat gibi sektör aktörlerinin buluştuğu ve bununla birlikte ülke, il ve ilçelerin kendi turizm öğe ve değerlerinin tanıtıldığı bir fuardır. İşte bunun içindir ki ilimize atandığından beri bunun gibi dışa dönük etkinlikleri fırsat bilerek bizzat katılan “itici güç” Valimiz Mahmut Demirtaş’ı takdir ediyoruz. Aynı fuara bir kez de olsa katılmamızı sağlayan önceki Valimiz Ramazan Sodan’a da tabii ki teşekkür ediyoruz.
Vali dışında Yardımcısı Murat Süzen, İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Ekinci, Yardımcısı Bahattin Ünsal ve personeli ile Valilik İl Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden Gafari Çelik, Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğünden Mehmet Ali Aslancirit, Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğünden Ali Yıldırım’dan oluşan ekibin büyük oranda kurumsal şovenizme girmeksizin canla başla “ortak payda Adıyaman”ı temsil etmeye çalışması görülmeye değerdi. Mercan TV İstanbul Temsilciliği ile Gerger’in “penceresi” Abdurrahman Kurtbey, Sincik’in “penceresi” Emin Doğan ve Adıyamanlılar Vakfı Basın Sorumlusu Abdulkerim Sonkaya kameralarıyla gelmişti. Adıyaman’da “doğan” ve İstanbul’da “büyüyen” medya emektarlarından Hakan Şancı ile Erdal Ayna da ziyaretçiler arasında idi. Adıyamanlılar Vakfı Başkanı Ramazan Aksoy ile Gökhan Bayram’ın stantta uzun süre oturması “sahiplendiklerini” gösteriyordu. İstanbul’daki hemşehri dernekleri, Adıyaman’dan Paşa Konağı Restoran Sahibi Orhan Tohumcu ile İskender 85 Lokantası ve yeni kiraladığı Grand İskender Otelinin işletmecisi Hüseyin Turan da gelmişti. Yaygın televizyon kanalları yetkililerden demeç alıyordu.
Fuar açılışındaki konuşmacılardan Kültür ve Turizm Bakanı Mahir Ünal’ın; “hiçbir ülke, bir ülkenin yaşadığı terör sorununu kendi rekabet avantajının aracı haline getirmemelidir” sözü, güncel ve altı çizilecek nitelikte idi.
İlk günkü konuklar arasında Mardin Milletvekili Mehmet Beşir Hamidi, THY Genel Müdürü Temel Kotil, Ağrı Valisi Musa Işın ile Mustafa Ekinci’nin selefi Abdullah Güven de bulunuyordu. Gelen konuklara Kâhtalı Mıçı CD’sinden çalınan türküler eşliğinde Besni ve Gölbaşı kuru üzümleri, Adıyaman kahvesi ile “Şanlurfa’da doğup Adıyaman’da büyüyen” çiğ köfte ikram ediliyordu.
Stanttaki afişlerden tanıtım ağırlığının haliyle Nemrut olduğu hemen göze çarpıyordu. İnanç turizmi açısından birer değer olan Sahabe Safvan Bin Muaddal ve aynı zamanda Bölge Metropolitliği olan 130 yıllık Mor Petrus-Mor Pavlus Kilisesine ait figürler yoktu. Keza FIJET tarafından Nemrut Dağı’nı temsilen ilimize ödül olarak verilen Altın Elma’nın güvenlik açısından aslı olmazsa bile tanıtıma dönük büyütülmüş tipi de bulunmuyordu. Oysa Nemrut Dağı Dünya Kültür Mirası listesinde olduğundan Adıyaman ili sınırları içerisinde kalmasının ötesinde Eski Kâhta Kalesi ve Karakuş Tepesi gibi tamamlayıcı öğeler var idiyse de ulaşılabilirlik yönünden komşu illerle Adıyaman arasında çok fazla bir fark bırakılmamıştı. Kalan fark, uluslar arası bir turizm kuruluşu tarafından Nemrut Dağına verilen ödülün aidiyet olarak başka bir ilin değil de Adıyaman’ın seçilmesi ve bunun çok önemli bir farkındalık ve cazibe nedeni oluşturması idi.
“Göç gide gide düzelir” derler. Sonraki fuarlar için İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Adıyaman Belediyesince yapılacak görev bölümüyle diğer illerin stantları da medyadan incelenip örneksenerek çalışmalara sıcağı sıcağına şimdiden başlanırsa ileride “iyi” ile yetinmeyip “iyinin iyisi” fuarlara kavuşacağımızı umuyorum.
Yeter ki Allah, “itici güç”lerimizi eksik etmesin…
NOT: Fuarın ilk günü iki toplu ulaşım aracı ile gittiğim TÜYAP’a saat 10.00’da yetişebilmek için saat 07.30’da yediğim İstanbul soğuğundan olacak yakalandığım ve halen peşimi bırakmayan müzmin grip nedeniyle sonraki günlerde katılamadım. Dileğim özellikle Bahattin Ünsal ve Gafari Çelik’in de dualarını eksik etmemesi…
Mustafa Işıldak www.isildakkalem.com
Güne Bakış Gazetesi www.gunebakisgazetesi.com
0532-422 95 28 m.isildak02@gmail.com