9084,92%0,59
34,50% 0,13
36,45% 0,30
2955,38% 0,70
4929,17% 0,00
DAVA ADAMLIĞI!
Her nefis mutlaka ölümü tadacaktır! Önemli olan verilecek son nefesin hesabını verebilmek, gönüller kırmadan, hak hukuk ilkesi doğrultusunda ADAM kalabilmektir.
Yüzyıldır bu milletin sırtında hep filler tepişiyor ve sadece çimler değil; vefa, samimiyet, insanlık, adamlık, kardeşlik ve de ahlak eziliyor. İşimize gelince ve geleceğe dair makam-mevkilerimizi kavi kılacaksa, gelecek kaygılarımızı minimize edecekse çokça başvurduğumuz kavramlar şunlar;
- Gariban halkım,
- Hakları gaspedilen mazlumlar,
- Irgat şehrin modern köleleri,
- İçinizden biri olarak söylüyorum,
- Feodal, despoti düzene boyun eğmeyin,
- Biz size hizmetkar olmaya geliyoruz,
- Tüyü bitmeyen yetimin hakkıyla geleceklerini inşaa edenlere karşı ELİF misali dik duracağız,
- Yemedik, yedirmedik
- Din- iman- vatan - bayrak…
Eee! Bu milletin artık uyanması lazım. Kur’an bize der ki “ Bu gidiş nereye?” O zaman gidişatımıza çeki düzen vermenin zamanı geldi geçiyor. Siyasetle bu milleti birbirine kırdıran, kardeşlik hukukunu rafa kaldıran, sadece seçimden seçime bu milleti hatırlayan kişiliklere DUR demeliyiz. Asalak misali bu milletin saf ve temiz duygularını kullanıp onların hayallerini umutlarını sümenaltı yapanlara E de bese! Demenin zamanı.
Adamlıkları borsa endeksli olanlar, karakterleri raflardaki tarihi geçmiş mal gibi olanlardan beri durmak gerek. Birbirimize sahip çıkmalıyız. Siyaset düşmanlık değildir, rekabettir. Temiz siyaset dilini bu topluma hakim kılmak gerekir. Dün, dündür diyen siyasi zihniyetin siyasi zehirlenmeye maruz kaldığını bilmek lazım. Siyaseti dostlarıyla yakınlarıyla sevenleriyle aynı yolu dava bilenlerle yapanların yanında saf tutmak gerekir; çünkü siyaset dostlarına ve sevenlerine yapılmaz. Bu zamana kadar hiçbir şekilde birbirlerine müfettişler üzerinden hesap soramayanlar; yüzyıl geçse de bu millete hesap veremezler. Siyasetçi kedi gibidir. Seçim döneminde o kadar samimi ve içtenmiş gibi davranıp seni ağzında taşır; ancak unutmamak gerekir ki yeri geldiği de ilk yiyeceği kişi ağzında taşıdığı kişidir. Bu senaryoyu hepimiz defalarca yaşadık. Tövbe ettiklerini söylerler onların tövbesi koltuklara kavuşana kadardır.
Onun için hep birlikte “ Kendimizi ve Kentimizi- Ülkemizi ve Milletimizi” birlikte yönetme şuuruyla yol almalıyız. Şeffaf, hesap sorabilen ve de hesap verebilen bir yönetim kadrosuna göz kırpmak gerekir. Bu ara da Cumhurbaşkanımızın arkasına saklanıp bu millete parmak sallayan, diş bileyenlerin maskelerini millet olarak düşüreceğiz. Reisimizi seviyoruz, davasının neferiyiz. Onu bu yamyam sürüsüne yedirmeyeceğiz, hariciyi geç hasseten dahili “40 Haramilere “ terk etmeyeceğiz. Yerelde ve genelde irkilip kendimize geleceğiz. Siyasi hipnozculardan,siyasetin medyumlarından, haramzadelerden davamızı temizleyip, yeniden ve hemen şimdi Bismillah diyerek yepyeni bir sayfa açacağız. Bu imkansız mı? Tabiki değil. Yeterki kangrenli uzuvlarımızı kesip atalım.
İdris Toprak