BAŞARININ SIRRI
30 Mart yerel seçimleri geride kaldı. Türkiye için hiçbir yerel seçim bu kadar büyük önem arz etmemiştir. Demokrasi şöleninde geçen seçimde katılım çok yüksektir.
Seçim meydanlarında hoş olmayan parti liderlerinin beyanları hakaret ve sert çıkışları hala kulaklarımızda uğultulu bir çığlık gibi çınlayıp duruyor.Buna rağmen ufak tefek olayları saymasak kazasız belasız bir yere seçim sürecini bitirmiş olduk bizim için en büyük teselli kaynağıda bu olmalı. Yerel seçimlerde belediye başkanlıklarını kazanan başkanlara beytülmalın değerinin ne kadar büyük bir önem arzettiğini hatırlatarak yeni görevlerinde başarılar dileyerek kutluyorum.
Yerel seçimlerde halk sayın Başbakana Cumhurbaşkanlığı makamının vizesini verdi. Bu yetkiyle güçlü bir iradeyle bu seçimlerin kendisine cumhurbaşkanlığının yolunun açtığının farkında. Seçimlerde önce mahkeme kararıyla kapatılan twitter, ve ardından youtube gündemin tartışmalı konusuydu. Seçimlerin bitmesinin ardından oklar bir anda Anayasa Mahkemesinin kararına kitlendi.
Anayasa mahkemesi twitter,youtube bir alt mahkeme kararı olmadan direk Anayasa mahkemesinde ele alınıp iptal edilmesi manidar olup tartışma yaratmıştır.
Neden böyle bir karar alınmıştır ? sizce ne olmalıdır? Bence cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir yerlerden Haşim Kılıça yeşil ışık yakıp göz mü kırpıldı? veya düğmeye mi basıldı? Benim aklıma gelen daha önceki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Ahmet Nejdet Sezeri köşke taşıyan bu zihniyet değil miydi? Bu zihniyetler daha çok oyun içinde oyun oynanacaktır.
Bu oyunda kartın rengi çok önem arzetmektedir. Oyun siyasi partilerin ittifakı ve dönen senaryolar şimdiden okunmaya başlandı.
1.senaryo başbakanı köşke çıkarmamak.
2.senaryo: siyasi partilerin ortak hareketiyle bir isim üzerinde uzlaşıp sahaya çıkarmaktır.
3.senaryo :Türkiyede bir kaus çıkararak ortamı gererek kan dökmektir.
Bu 3 senaryoların benzerlerini bu ülke çok yaşadı.Artık bu oyun senaryoları ülkemizde seyirci bulamıyor.
Yani gişe yapmamaktadır. 12 yıldır iktidar olan hükümet 8 seçim geçirerek her seçimde oylarını yükselterek görev yetkisini halktan alan bir Başbakan vardır. Milli iradenin gücünü arkasında alarak Cumhurbaşkanlığına daha yakın gibi duruyor. Yalnız ortada daha büyük bir sorun var. Bu sorunda Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa Ak Parti mevcut düzende ve yasalar doğrultusunda mevcut gücünü koruyabilecek mi?
Erdoğanın yerine geçicek olan halifi bu başarıyı sürdürebilecek mi? Erdoğanın halifleri Ak Partide birleştiren bitiştiren bu tempoya ayak uydurabilecek mi? Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa meclisten gelen yasaları onaylayan bir noter katibi gibi hareket edecek mi? İşte bu sorulara cevap bulmak gerekiyor. Bu soruların cevabı olarakta başkanlık sistemine geçişin yine gündemde tartışılacak olan bir konu olmasına neden olacaktır.
Türkiye 2023 yılını hedefleyen, büyüyen, güçlenen bir ülke.Bu güç Ak Partiyle ve onun başındaki Recep Tayyip Erdoğan ile ortaya çıktı. Hedefe ulaşabilmek için Tayyip Erdoğan devam etmeli.Mevcut yasalarda Başbakan olarak veya yetkili Cumhurbaşkanı oda olmadı Başkanlık sistemine geçilebilmesine yeni bir anayasayla bağlanabilir. Başarıları yakalayabilmek için halkın taleplerini iyi okumak lazım. Sayın Başbakan iyi bir halk okuyucusudur. Halk mevzuatını iyi bilmektedir.
Dersine çalışan, sınavda başarı yakalayan bir liderdir.
Saygılarımla..