KIBRIS'TA GÜZELLİKLER...
Güzelliklerle dolu Kıbrıs'ta, güzel insanlarla, güzel yerleri gezmeye devam ediyoruz.
Bir önceki, gezimizde Lala Mustafa Paşa Cami bizleri büyülemiş, seyrine doyamamıştık. Cenabı Allah bu güzel camide tekrar namaz kılma duamızı kabul etmiş ki, yine atalarımızdan miras kalan, yüzyıllardır dimdik ayakta kalan bu muhteşem camide bir vakit namazı eda etme zevkini tattık.
Orijinal ismi Saint Nicolas Katedrali olan ve eski bir Katolik mabedi olan Lala Mustafa Paşa Camii, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin en büyük iki camisinden biridir. 13. Yüzyılın başlarında inşa edilen eser 1571'de Osmanlı Devleti tarafından camiye çevrilmiştir.
Caminin giriş bölümünde yer alan tarihi cümbez ağacı veya tropikal incir yaklaşık 700 yıllık geçmişi ile Kıbrıs adasındaki en yaşlı canlı olarak insanı kendine hayran bıraktırıyor.
* * *
Kıbrıs, bizlere barış harekatını hatırlatır. Milli ve manevi duyguları kabartan bir coğrafyadır Kıbrıs...
Nasıl bakarsanız öyle görürüsünüz deyimi tam da burada gediğine oturmaktadır. Kıbrıs'ı sadece sahil turizmi veya eğlence merkezi olarak görmek haksızlık olur. Mesela ben bu toprakları şehitlerin üzerini örten yorgan, Beşparmak dağlarını ise düşman zulmü altında iken yeniden diriliş mücadelesine şahitlik eden onurlu duruş olarak görüyorum.
Örnek mi? İşte Kırklar Türbesi...
Bu ziyaretimizde Kırklar Türbesini ziyaret ederek dua ettik. Edindiğimiz bilgilere göre hicretin 28. yılında, Hazret-i Osman döneminde Sahabeler İslam'ı yaymak için gemilerle Kıbrıs'a da gelirler ve bu sefere, Hanım Sahabeler de iştirak ederler.
Sayılarının 40 kişi olduğu bilinen sahabeler gece vakti türbenin olduğu yerde o zamanki Bizans askerleri tarafından şehit ediliyor ve iki çukur açılıp içine gömülüyorlar. İzi kaybedilen mezarlar Osmanlı'nın 1571 yılında Kıbrıs'ı fethinden sonra tespit edilir ve türbe inşa edilir.
İşte bu türbeye giderek dua etme imkanı bulduk. Onlardan Sahabe Safvan b. Muattal'a, Hz. Safvan'dan ise kırk sahabeye selam götürdük. Allah bizleri onların şefaatinden mahrum bırakmasın inşallah.
* * *
Kıbrıs'ta başka bir güzellik yaşadım.
Oldum olası doğum günü, sevgililer günü, evlilik yıldönümü gibi insana hiç bir yarar sağlamayacağını düşündüğüm kutlamaları sevmem ve kutlamam.
Kıbrıs'ta akşam bütün arkadaşlarla akşam yemeğindeyiz. Birden ışıklar kapandı ve içeriden ''İyi ki doğdun Fahrettin'' nağmesi ile güzel bir pastayla arkadaşlar içeri geldiler.
Elbette bankalardan, firmalardan gelen mesajlarla da olsa doğum günüm olduğunu biliyordum. Ama böyle bir kutlama benim için sürpriz olmuştu. Hayatımda ilk kez bir yaş günü pastası kesecek, ilk kez bir doğum günümü kutlayacaktım.
Hem de Kıbrıs'ta. Hem de Cemal Safi gibi bir üstadın katılımı ile yirmi kadar çok sevdiğim güzel insanla birlikte doğum günü kutlamak rüyalarıma bile gelmezdi.
Bu güzel günün yaşanması için zemin hazırlayan Gap Gazeteciler Birliği Genel Başkanı Zeynel Abibin Kıymaz, kadim dostum Baykan Sarıkaya ve Televizyon Program Sunucu ve Yapımcısı Sayın Recebiye Çataksezer'e teşekkür ediyorum.
O kadar kişiye çiğköfte yoğuran Gap Gazeteciler Birliği Genel Başkan Vekili, değerli abim Hamit Özpolat ve asistanları ile o geceme renk katan başta Üstat Cemal Safi olmak üzere bütün değerli dostlarıma yürekten şükranlarımı arz ediyorum.
Kıbrıs'ı dolu dolu yaşamak varmış nasipte...
Selam ve dua ile...
