Tülay Demircan Koyuncu

Tarih: 19.11.2018 17:47

Özlenen Sevgiliye

Facebook Twitter Linked-in

Özlenen Sevgiliye

Uzaklardan bir koku eser gönlüme Ruhumu sarmalayan bir sevda oluşur Kalbimde.

  Kaşını gözünü bilemem
Boyun postun nasıldır diyemem.
Sevdalıyım sadece,dilim suskundur,
Sadece kalemim yazar.
 
    İlk buluşmamızı hatırlıyorum.
Mekke’den yola çıkan kırık dökük bir otobüstü,
Gecenin ayazı öyle soğuktu ki,
Camlardan giren rüzgara karşı koyamıyordum.
Titreyen bedenime;”sabır eyle,vuslata varmak zordur. Lakin lezzeti şaraptır.
   Şimdi titreyen, yalnız bedenim sensin,
Vuslata erince...
Ruhumu saracak o sevdayla
Yüreğim zangır zangır olacak.”
   Teselli bulsa da bedenim,çok üşümüştüm ki,
Sallana sallana giden otobüsten üstüme bir battaniye düşmüştü.
Sağıma soluma baktım,herkes uykuya çoktan dalmıştı.
Sarılıp battaniyeye ağladım.
“Aşk karşılıklıdır”dedim.
gözlerimden akan yaşları silmedim.
   Mutluluktan ağlamak nasip olmuştu
Yetim gönlüme.
Sabahın güneşiyle Medine’ye giriyorduk.
Sanki “hoş geldiniz”der gibiydi bize.
      Ve sana doğru attığım her adımla
Sanki yüreğime çivi çakıyordum.
Canım acıyordu.
“Ya kokunu çekemezsem içime,”
Heyecandan oracıkta can verecektim.
    Bekleyişlerin en güzelini yaşıyordum.
“Aman Allahım birazdan evet dakikalar sonra..” diye kendi kendime konuşuyordum.
Kapılar açılınca,sana kavuşmak isteyenlere bakıp kıskanmadım.
Sendin o,
En sevgiliydin ya.
   Telaşla cennet bahçesinde namaza duranlar mı dersin
Ellerini açıp dua edenler mi...
Oysa ben öylece kala kalkmıştım.
Gerçek miydi bu!
Kokunu hissediyordum işte,
Zaman durmuş ve ben Resul’ü ma kavuşmuştum.
    “Beni kabul etmiştin.Mutluluk sarhoşu olmuştum.
Kımıldamadan öylece ağlıyordum.
Yanıma gelen sadece gözleri görünen bayan görevli elime tutup Arapça dışarı çıkmam gerektiğini söylediğini hissettim.
Lakin sarhoş ruhum bedenime izin vermiyordu.
Oracıkta yığılıp kalmıştım.
Evet cennet bahçesindeydim.
Ve kapılar açılıp ona ebedi kavuşmak istiyordum.
Çevremdeki telaşlı insanların sesleri kesilmişti.
Artık duymuyordum.
“Ya Resullah,sana geldim. Aç kapını da geleyim yanına..diye sayıklıyordum ki,bir ses
Ruhuma seslendi;”çocukların ve yapacakların var senin .Zamanı daha var...”
Ağlayarak gözlerimi açtığımda
Ambulanstaydım.
   Beni kabul etmişti.
Ama evlatlarıma yollamıştı beni.
Hangi evlatlarıma dönmüştüm.
  Tüm yetimlere mi,
Engelli evlatlara mı..demek bana bir
Görev vermişti.
   Ben yetimlerin ve engellilerin annesi olmalıydım ki,bir gün Resulullah’a kavuşayım.
 
Nasip inşallah şefaat
Tülay Demircan Koyuncu


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —